Sesin Yolculuğu’nun tarihiyle ilgili yazmayacağım. Artık çok güzel bir internet sitemiz var, neler yaptık diye merak edenleri oraya davet ediyorum: http://sesinyolculugu.com
Neler yapmaktayız ve neler yapacağız diye merak edenlere:
Bugün, çok genç yaşlarında bu dünyada ses çıkararak kendilerini var etmeye çalışan, kendilerini bestecilik denen büyük, karmaşık, ve hayli korkutucu bir dünyanın eşiğinde gören genç insanları kutlamak ve teşvik etmek için buradayız. Ses çıkarmaya cesaret etmek, söylenenin üstüne söyleyecek bir kelamı olduğuna inanmak ve bunun için harekete geçmek her zaman kolay değil. Genç besteciler bugün bu cesareti sergiliyorlar, bu sesleri içimize almak ve anlam dünyamıza katmak da bize kalıyor. Bu da az cesaret isteyen bir şey değil, biliyorum.
Çokseslilikten dem vururuz çoğu zaman, besteci adaylarına çok ses çıkarmanın değil, birbirinden bağımsız hareket eden seslerin birlikteliğinin çoksesliliği oluşturduğunu anlatmaya çalışırız. Sesin Yolculuğu konserleri de bir meta-beste bu anlamda; birbirinden bağımsız hareket eden genç besteci eserlerinin oluşturduğu bir çokseslilik, hatta bir “çoğulseslilik”.
İçinden geçtiğimiz yaralayıcı günlerde, böylesi bir çoğulsesliliğin peşinden koşmak, bir sürü genç sesin yan yanalığı ve gençlerin çıkardıkları seslerin çoğulluğu, giderek teksesleşen bir ortamın içinde bana bir ütopyayı andırıyor. Ve samimi söyleyeyim bu bana iyi geliyor, beni “iyi”leştiriyor. Nerede ütopya varsa, orada umut da vardır.
Bu seneki Sesin Yolculuğu’nun size de iyi gelmesini, sizi de iyileştirmesini diliyorum.
Tolga Tüzün