14 Nisan 2009 Salı, 20:00
Mustafa Kemal Amfisi, İTÜ
Dilara Sakpınar (*1988)
Geldi. Tadına baktı. Vardı. Yoktu. Yok. (2009)
Vokaller: Dilara Sakpınar, Can Aydınoğlu, Elif Dikeç,
Ceylan Ertem, Ferit Özgüner, Erman Evcil
Harun İyicil, piyano – Tunç Çakır, vibrafon
Berke Can Özcan, davul seti
Ferit Özgüner (*1981)
Music for Prepared Turntable and Tape (2009)
(Hazırlanmış Pikap ve Teyp için Müzik)
Şükret Gökay (*1987)
Sırf Anarşi, keman ve piyano için (2009)
Şükret Gökay, keman
Masis Aram Gözbek, piyano
Masis Aram Gözbek (*1987)
Dante’nin Son Günü, keman ve piyano için (2009)
Şükret Gökay, keman
Masis Aram Gözbek, piyano
Eren Arın (*1977)
Visions of Necromancy 1 (2008)
(Ölülerle Haberleşmenin Görünümleri 1)
Cansu Kalaycıoğlu, Si bemol klarnet
Nazlı Işıldak, piyano
İdil Özkan (*1977)
DerangEd, fantasy for violin and piano in an immoral key
(Töretanımaz bir tonda keman ve piyano için fantezi) (2009)
Banu Aşan, keman
İdil Özkan, piyano
Anatolian Elegy (Anadolu Ağıtı) (2008)
İdil Özkan, piyano
Can Karadoğan (*1975)
Altın Kafes, elektroakustik (2008)
Erdem Helvacıoğlu (*1975)
Dance of Fire (Ateş Dansı), elektroakustik (2008)
ARA
Atilla Cömert (*1982)
İki Bölümlü Kuartet (2009)
Atilla Cömert, soprano saksofon – Burak Gürcan, klarnet
Şemsal İdil Vural, viyolonsel – Duygu Deniz Demirel, piyano
Duygu Deniz Demirel Cömert (*1981)
Uzun Hava ve Kırık Hava, fagot ve piyano için (2008)
Berke Hitay, fagot
Duygu Deniz Demirel Cömert, piyano
Ece Pak (*1989)
S’nek (2009)
Çağdaş Özkan, piyano
Güney Özsan (*1981)
Kütleçekim Oyunları (2006)
Irmak Ülke, 1. keman – Yağız Erarslan, 2. keman
Dinç Nayan, viyola – Hüseyin Gündoğdu, viyolonsel
Mert Aslan, kontrbas – Eren Başbuğ, piyano
Uğraş Durmuş, şef
Mert Kocadayı (*1989)
Ezop’tan Dört Fabl (2009)
Bilkent Gençlik Oda Topluluğu
Simay Aydın, flüt/küçük flüt – Berçem Kutlay, obua
Selin Gürol, klarnet – Bufe Muratal, fagot
Atay Bağcı, korno – Kumsal Germen, trombon
İrem Dekeli, vibrafon – Çağdaş Özkan, piyano
Dinç Nayan, viyola – Hüseyin Gündoğdu, viyolonsel
Eren Başbuğ, şef
Birce Tanrıgüden (*1985)
Sirènes (2009)
Bilkent Gençlik Oda Topluluğu
Soprano: Gökçe Çağlar, Özgün Marul, Banu Karaca
Can Ünlüsoy, vibrafon – Beste Toparlak, arp (HÜADK)
Çağdaş Özkan, piyano – Yağız Erarslan, 1. keman
Irmak Ülke, 2. keman – Hüseyin Gündoğdu, viyolonsel
Eren Başbuğ, şef
Olcay Demirci (*1984)
Global (2008)
Bilkent Gençlik Oda Topluluğu
Simay Aydın, 1. flüt – Denizcan Eren, 2. flüt
Can Ünlüsoy, 1. vurmalı – İrem Dekeli, 2. vurmalı
Eren Başbuğ, piyano – Irmak Ülke, 1. keman
Yağız Erarslan, 2. keman – Hüseyin Gündoğdu, viyolonsel
Olcay Demirci, sabitlenmiş elektroakustik müzik
Uğraş Durmuş, şef
BESTECİ ÖZGEÇMİŞLERİ VE PROGRAM NOTLARI
DİLARA SAKPINAR
Ben Dilara. İlkokula, ortaokula, hatta üniversiteye bile gittim, hâlâ gidiyorum. Bu yapılır. Yaparlar. Yaparım. Hep sesler duydum. Onları yakalamaya çalıştım. Bundan sonra da yakalamaya devam edeceğim.
Geldi. Tadına baktı. Vardı. Var. Yoktu. Yok.
duyarız. dinleriz. geçer gideriz.
önemseriz. önemsemediğimizi sanırız.
varız. yokuz.
konuşuruz. bağırırız.
sessizce. seslice.
ağlarız.
bakarız. görmeyiz.
izler, dururuz.
gülünç olur. komik olmaz.
anlarız belki.
belki anlamayız.
gideriz.
ışıkları açar, kaparız.
ışıklar yanar, söner.
taşları denize atarız. dalgaları sayarız.
güneş batar.
manzara görünmez.
FERİT ÖZGÜNER
1981’de İstanbul’da doğdu. 1999 yılında Şisli Terakki Lisesi’nden mezun oldu. O tarihten bugüne müzik eğitimine sırasıyla YTÜ ve sonrasında Bilgi Üniversitesi’nde devam etmiştir. Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde öğrencidir.
Music for Prepared Turntable and Tape
Rus opera ve balesine ait çeşitli plakların seçilmiş bölümleri pikap üzerinden farklı süratlerle banta aktarılarak ‘edit’ altına alınmıştır.
ŞÜKRET GÖKAY
1987’de Bulgaristan’da doğdu. 1989’da ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etti. 2000 yılında, ortaokulda okurken İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı olarak keman bölümünde öğrenim görmeye başladı. Bu süreçte Zülfiye Seçkin ve Minör Özgün Atabek’le keman çalıştı. 2002’de girdiği Kadıköy Anadolu Lisesi’nden 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında YTÜ’de kompozisyon bölümünde öğrenci olmaya hak kazandı. Çalışmalarını Emre Dündar’la sürdürmektedir.
Sırf Anarşi
İsmini Woody Allen’ın 2007 yılında çıkardığı bir öykü kitabından alan yapıtın kuruluş mantığı Allen’ın “absürd komiklik” düşüncesi bağlamında oluşturulmuştur. Allen’ın mizahı, modern dünyanın özellikle günlük yaşama ve sosyal ilişkilere dayanan klişeleriyle ilgilidir. Durmadan yinelenen ritmik-ezgisel figürlerin yarattığı saplantılı ‘ısrar’ fikri, tematik ezgi-eşlik düşüncesi üzerine kurulu kesitler ve tüm diğer biçimsel öğeler arasındaki keskin zıtlıklar Allen mizahının esinleriyle kurulmuştur.
MASİS ARAM GÖZBEK
1987 yılında İstanbul’da doğdu. Müziğe 3 yaşında, oyuncak bir harmonikayla başladı. 7 yaşından itibaren kilise korolarında söyledi. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde ilk grubunu kurdu ve 2004 yılında, 6. “Battle of the Bands” yarışmasında 1. oldu. 2005’te KASDAV Liselerarası Müzik Yarışması’nda, yapmış olduğu düzenlemeyle 3.lük ödülünü aldı. 2005-2007 yıllarında TRT İstanbul Radyosu Gençlik Korosu’nda görev aldı. 2006’da, Alexander Markov’un Rock Concerto adlı eserinin sahnelenişinde, öndeki rock grubuyla klavye çaldı. 2007’de, BÜMK Klasik Müzik Korosu ile İtalya’da düzenlenen “Musicateneo” festivaline katıldı. Aynı yıl, 2005-2007 yıllarında koristliğini yaptığı, a cappella caz icra eden BÜMK Caz Korosu’nun şefliğini üstlendi ve bu ekiple 2008 yılında, birçok üniversitenin yanı sıra 15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali ve Akbank 18. Caz Festivali’nde sahne aldı, Sertab Erener’le özel bir konser verdi. Aynı yıl, dünyanın en çok bilinen a cappella yarışması Vokal.Total’de pop ve caz kategorilerinde ‘silver diplom’ almaya hak kazandı. 2009’da, 7. Amatör Caz Müzisyenleri Festivali’nde sahne aldıktan sonra, bu 5 kişilik kadro “Istanbul Essence” adını aldı. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü’nden ayrılıp, YTÜ Müzik ve Sahne Sanatları Kompozisyon Bölümü’nü kazandı. Şu sıralar BÜMK Caz Korosu’nun koro ve orkestra şefliğini yürütmekte, BÜMK Klasik Müzik Korosu, Istanbul Essence ve Yasemin Mori ile çalışmalarını sürdürmekte ve YTÜ’de Emre Dündar’la kompozisyon çalışmalarına devam etmektedir.
Dante’nin Son Günü
Yapıt, yoğun bir içsel deneyimin anısını müziksel bir biçime uygulama düşüncesinden doğmuştur. Seçilmiş aralıksal-ezgisel çekirdekler çeşitlenerek farklı dokuların içinde ilerler ve deyim yerindeyse içine girdikleri dokunun doğasına tepki verirler. Dante Alighieri, biçimin içindeki bu yolculuğun öznesidir.
M. EREN ARIN
1977 yılında Ankara’da doğdu. 2003 yılında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’nın kompozisyon bölümünden, 2007 yılında İTÜ MİAM’ın müzik programından mezun olmuştur. Halen İTÜ Sosyal Bilgiler Müzikoloji ve Müzik Teorisi doktora programında öğrenci olup, kompozisyon çalışmalarına Dr. Michael Ellison’la devam etmektedir.
Visions of Necromancy 1
Visions of Necromancy 1, dördüncüsü halen tasarım aşamasında olan dört parçalık serinin ilkidir. Necromancy, antik dünyanın bir tür bilim dalı olarak ölümle belli amaçlar doğrultusunda ilişkiye geçme şeklinde tanımlanır. Öte yandan “necromancy” sözcüğü bu eserde dolaylı bir anlatımla kullanılmıştır. Besteciye göre “necromancy” salt gerçekliğin zihin tarafından yorumlanmaya başlamasıyla ortaya çıkar. Çünkü zihin salt gerçekliği asla olduğu gibi muhafaza edemez, onu öyle ya da böyle yorumlar. Yorumlanan salt gerçeklik parçalara ayrılır ve deformasyon başlar. Bu deformasyon duygusal tıkanıklıklara yol açar ve bu tıkanıklık hissi bir türlü akmayan, durağan, ziftleşmiş bir dünya algısı yaratır. Bu algı biçimini kısaca “yaşarken ölüme yaklaşmak”, yani bir tür necromancy olarak tanımlayabiliriz. Dinleyeceğiniz eserde ise, yukarıda bahsi geçen süreç piyano ve klarnetin bazen salt gerçeğe ulaşma çabaları, bazen de parçalara ayrılıp uzaklaşmalarıyla simüle edilmeye çalışılmıştır. Not: Besteci daha iyi ifade ettiğini düşündüğü için başlığı İngilizce seçmiştir.
İDİL ÖZKAN
Müzik eğitimine İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın piyano bölümünde Prof. Dr. Tuvana Alton’un öğrencisi olarak başlayan İdil Özkan, 1990-95 yılları arasında çeşitli “Jugend Musiziert” yarışmalarında piyanist ve eşlikçi olarak ödüller kazanmış, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra, Boston’a giderek Berklee College of Music’te Film Müziği Bölümü’ne girmiştir. Boston ve New York’ta çeşitli müzisyenlerle projeler gerçekleştirdikten sonra, bir yıl piyanist/besteci Lera Auerbach’la çalışmış ve 2008 yılında İstanbul’a dönerek İTÜ MİAM’da kompozisyon yüksek lisans öğrenimine başlamıştır.
DerangEd
“DerangEd” kelime anlamı olarak dengesiz, bozuk, rahatsız edici olarak tercüme edilebilir. Parçada gerçekten de hakim duygu agresiflik ve uyumsuzluk hissidir. Kemanın sert bir giriş yaptiği parça, harmoniklerle yumuşadığı anda, piyanonun kesik ritimli doğaçlama ataklarıyla dengesizleşir. Saplantılı fikirler tekrar tekrar duyulur. Kemana zıt olarak nerdeyse pasif başlayan piyano, gitgide aktivitesini artırır, fakat bu ikili artışa ters olarak ses dinamiği bir patlama yapamadan tekrar düşmeye başlar. Piyanoyla keman tam olarak dışa vurulamayan fakat hissedilen bir gerginlikte kalırlar.
Anatolian Elegy
Anatolian Elegy, Japonya’daki plak şirketi King International Inc.’in prodüktörü Yukihisa Miyayama tarafindan, 2008 olimpiyatları sırasında çıkartılmış olan ve 21 ülkenin milli marşlarını içeren “National Anthems for Piano” adlı CD projesi için ısmarlanmıştır. Projenin içinde, Beethoven’dan günümüze uzanan geniş bir besteci yelpazesi içinde milli marşların eski ve yeni yorumlamalarına yer verilmiştir. Anatolian Elegy’de, İstiklal Marşı’nın pek çok milli marştan farklı olarak minör tonda ve coşkudan ziyade hüzün taşıyan melodik yapısı temel alınmış, fakat klasik ve caz armonileriyle altyapısı değiştirilmiştir. Solo piyano için yazılan parçayı CD’de piyanist Erika Herzog seslendirmiştir.
CAN KARADOĞAN
1975 yılında İstanbul’da doğdu. Müzikle uğraşmaya 13 yaşında klasik gitar çalarak başladı. İstanbul Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’ne başladı. Burada okuduğu süre zarfında “Too Much” adlı rock projesinde basçı ve solist olarak müzik yazdı, icra etti ve yayınladı. 1998 yılında Hamburg’a gitti ve Hamburg-Harburg Teknik Üniversitesi’nde Bilgi İşlem ve Audio üzerine yüksek lisans derecesi aldı. Hamburg’ta oturduğu altı senede şan ve şarkı yazarlığı çalışmalarına devam etti ve orada kurduğu, solistlik ve söz yazarlığı yaptığı “Juno & The Peacock” adlı alternatif rock-caz topluluğu ile “My Cruelest Twin” adlı mini albümü kaydetti (2001). 2000 yılında aynı toplulukla katıldığı Bandnet Müzik Yarışmasında ikincilik kazandı. 2004 yılında İstanbul’a döndü ve İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde (MİAM) ses mühendisliği ve tasarımı doktora programına başladı. 2006 yılında “İstanbul 4711” adlı elektroakustik eseri Belçika’da Gonzo’s Circus tarafından “Ctrl_Alt_Del” albümünde yayınlandı. 2007 yılında “VOL.01 Türkiye’den Alternatif Rock” albümünde “CanK” projesi ile yaptığı “Kış” adlı parça Voltaj tarafından yayınladı. Mart 2008’de yayınlanan “Rock Sınıfı” adlı albümde “Zaman Makinesi” adlı şarkıyı yorumladı. İTÜ-MİAM’da kanun kayıt teknikleri üzerine hazırladığı doktora tezini tamamlamakta ve MIAM kayıt stüdyosunda araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
ERDEM HELVACIOĞLU
Erdem Helvacıoğlu, Türkiye’nin en çok tanınan çağdaş elektronik müzik bestecilerinden biridir. Eserleri tüm dünyada çeşitli zamanlarda seslendirilmiş, aralarında Luigi Russolo, MUSICA NOVA ve Insulae Elektroakustik Müzik Yarışmaları da olan çeşitli uluslararası yarışmalarda ödüller almıştır. “A Walk Through the Bazaar” adlı albümü çok sayıda müzik dergisi tarafından “olağanüstü” olarak tanımlanmıştır. 2006 Dünya Futbol Şampiyonası, Bang on a Can All Stars, Todd Reynolds, Kinan Azmeh, Margaret Lancaster ve Cem Duruöz gibi sanatçı ve organizasyonlardan eser siparişleri alan bestecinin ABD’li plak şirketi New Albion tarafından yayımlanan “Altered Realities” adlı solo albümü All About Jazz, Textura ve Cyclic Defrost dergileri tarafından kendi türünde 2007 yılının en iyi albümü seçilmiştir.
Dance of Fire
İlk defa bir ateş dansı gösterisini izlediğimde, ateşin havada hızla süzülürken çıkardığı sese hayran kaldım. O an bu muhteşem ses üzerine bir eser yaratmam gerektiğine karar verdim. Eserde bulunan tüm sesler ateşin havada süzülürken çıkardığı bu sesin işlenmiş varyasyonlarıdır. Eser, çubukların gaz tenekesinden çıkarılması ile başlar. Gaza bulanmış çubuklar yakılır ve ateş dansı başlar. Dansın görünümü ve sesi bazen zarif, bazen agresif, bazen ritmik, bazen aritmik, ancak her zaman göz alıcı şekilde güzeldir. Dance of Fire, Aucourant plak şirketi tarafından “Wounded Breath” albümünde yayımlandı.
ATİLLA CÖMERT
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Aydın K. Azimov’la başladığı kompozisyon çalışmalarına 2007 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Kemal Mete Sakpınar ile devam etmekte, ayrıca İlke Karcılıoğlu ile 20. yüzyıl müziğinin armonik dili üzerine çalışmalar yapmaktadır.
İki Bölümlü Kuartet
Soyut bir yaklaşım sergilemekle birlikte gittikçe somutlaşan ve gelişen bir yapıya sahip olan ilk bölümü, aksak ve ezgisel ikinci bölüm takip eder.
DUYGU DENİZ DEMİREL CÖMERT
1981 yılında Mersin’de doğdu. İlkokul ve ortaokulu bitirdikten sonra, besteci ve piyanist Prof. Dr. Frengiz Alizade’den dersler almaya başladı. Aynı yıl MEÜ Devlet Konservatuarı’nın trompet bölümünü kazandı. Liseyi birincilikle bitirdikten sonra, Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Sanat Dalı’na geçerek, Kara Karayev’in sınıfında okumuş olan Aydın K. Azimov’un öğrencisi oldu. Lisans eğitimi süresince Aydın Azimov’la piyano, kompozisyon, kontrpuan, armoni, Doç. Dr. İbrahim İsmailov’la serbest kontrpuan, çağdaş armoni ve orkestrasyon, Prof. Zarife İsmailova’yla koro repertuarı, Prof. Maura Şahbazbekova’yla müzik tarihi, Murat Kodallı’yla orkestrasyon ve orkestra şefliği, Semih Korucu’yla çağdaş Türk müziği, Kenan Yıldız’la halk müziği çalıştı. 2005 yılında MEÜ Devlet Konservatuarı’ndan birincilikle mezun oldu. Eserleri MEÜ Devlet Konservatuarı Senfoni Orkestrası ve birçok müzisyen tarafından seslendirildi. 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı kompozisyon bölümünün yüksek lisans programına kabul edildi. Burada Prof. Emel Çelebioğlu ile teori, Mete Sakpınar’la kompozisyon, Prof. Ramiz Melik-Aslanov’la orkestrasyon çalışmaları yaptı. 2007 yılında İstanbul TED kolejinde piyano hocası ve orkestra şefi olarak görev yaptı. Şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ve Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde teori dersleri vermektedir.
ECE PAK
1989 yılında Ankara’da doğdu. Müziğe üç yaşında bale ve ritim öğrenimi ile başladı ve bu eğitimini on iki yıl sürdürdü. Bunun yanı sıra 1995 yılında piyano eğitimi almaya başladı. Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Teori-Kompozisyon Ana Sanat Dalı’na kabul edildi. Lise öğrenimi sürecinde piyano çalışmalarını Mehmet Okonşar, armoni-kulak çalışmalarını Erdoğan Okyay ile sürdürdü. Şu an lisans hazırlık 2. sınıfta olan Ece Pak, iki yıldır kompozisyon çalışmalarına Turgut Pöğün’le, kulak eğitimi çalışmalarına Maria Nowotna ile devam etmektedir.
S’nek
“Bir, iki, ….” (Oyundu bu) Bir ses yankılandı ara taş sokakta. Arnavut kaldırımlarda yankılandı. Evlerin duvarlarında yankılandı. Yuvarlak sokak lambalarında da yankılandı ve birden kesiliverdi çocuk gülüşmeleri. Aynı anda…
-Üç.
-Anlık ara: “tıp”tan önceki kesintili sessizlik sarıldı çocukların düşüncelerine ve attı anlık sezgileri sabıkalı kelimelerin gerisine. Ve tıp!
GÜNEY ÖZSAN
1981 yılında Ankara’da doğdu. Müzik eğitimine ortaokulda Naile Ahmedova’dan piyano dersleri alarak başladı. 2003 yılında Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olana dek beste çalışmalarını bireysel olarak sürdürdü. Aynı yıl Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Teori-Kompozisyon Ana Sanat Dalı’na kabul edilerek Mahir Cetiz’le kompozisyon, Bujor Hoinic’le kontrpuan çalışmaya başladı. Bu sırada Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde sürdürmekte olduğu Endüstri Mühendisliği yüksek lisansını istatistik üzerine tez yaparak tamamladı. Güney Özsan 2005 yılından bu yana kompozisyon çalışmalarına Turgut Pöğün’le devam etmektedir. Çeşitli funk, rock, caz ve müzikal topluluklarında yer alan besteci, bu stillerden edindiklerini çağdaş akustik müzik çalışmalarına yansıtmaktadır. Zaman zaman Kütleçekim Oyunları gibi daha deneysel eserler de üretmektedir.
Kütleçekim Oyunları
2006 yılında solo piyano ve yaylı sazlar beşlisi için yazılmıştır. Kütleçekimi, eserde aslında farklı referans noktalarına doğru algılanabilir. Eserin ilk kısmında bu referansların algıya göre değişebileceği bir oyun tasarlanmaktadır. Piyanodaki yayılım, değişen oyun alanını simgelemektedir. Bu alan yaylılar tarafından işaretlenerek, oyunun bu bölgenin iki ucu arasında kalması sağlanmaktadır. Eser ilerledikçe değişik alanlar deneyimlenir. İkinci kısımda ise oyun fikrinden bağımsız bir psikolojik dışavurum eseri tamamlar. Bestecinin, ODTÜ’de istatistikle ilgili yazdığı tezinin etkileri de çeşitli düzen-düzensizlik ilişkileri çerçevesinde eserde kendini hissettirmektedir.
MERT KOCADAYI
1989 yılında İzmir’de doğdu. Müziğe 2003 yılında İzmir Ümran Baradan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde viyola ve piyano eğitimi alarak başladı. Kompozisyon çalışmalarına lise 2. sınıfta yazdığı küçük piyano parçalarıyla başladı. 2007 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Teori-Kompozisyon Ana Sanat Dalı’na kabul edildi. Çalışmalarını lisans hazırlık 2. sınıfta Uğraş Durmuş’la sürdürmektedir.
Ezop’tan Dört Fabl
On kişilik enstrüman grubu için yazılmış olan eser, Ezop’un fabllarından dördünü konu alır. Her bölümde farklı bir veya bir grup enstürman ön plandadır. Besteci, hayvanları çalgılar vasıtasıyla kişileştirmektense hikâyelerin atmosferini ve onlardan çıkarılan sonuçları yansıtmayı hedeflemiştir. Bir diğer deyişle, Ezop’tan Dört Fabl’da olaylar (ağustosböceğinin yazları şarkı söylemesi) değil, durumlar (ağustosböceğinin tembelliği) ifade edilmiştir.
BİRCE TANRIGÜDEN
1985 yılında Ankara’da doğdu. Müzik eğitimine beş yaşında aldığı piyano dersleriyle başladı. Daha sonra opera sanatçısı Sara Kuştan’la kulak eğitimi derslerine devam etti. 1996 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Müzik Hazırlık Okulu Keman Ana Sanat Dalı’na kabul edildi. Adilhoca Aziz’le 7 yıl süren keman eğitiminden sonra 2003 yılında, lisans eğitimi için Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Teori-Kompozisyon Ana Sanat Dalı’na kabul edildi. Mert Karabey’le kompozisyon, Maria Nowotna’yla kulak eğitimi, Prof. Zarife Bakihanova’yla armoni, Bujor Hoinic’le kontrpuan, Elena Puşkova Hristova’yla koro şefliği, Prof. Naile Mehtiyeva’yla müzik tarihi, Elif Önal’la piyano çalıştı. Sesin Yolculuğu Genç Besteciler Şenliği’ne ikinci kez katılan Birce Tanrıgüden, kompozisyon çalışmalarına Uğraş Durmuş’la devam etmektedir.
Sirènes
Antik Yunan efsanelerinde yer alan sirenler, büyüleyici sesleriyle ün salmış, yarı insan yarı kuş, dişi varlıklardır. Efsaneye göre, sözsüz şarkılarıyla denizcilere seslenerek, hipnoz etkisi yaparcasına onları kendilerine çeker ve kurban ederler. Eser, sirenlerin uzaktan gelen çağrılarının duyulmasıyla başlar ve gelişerek coşkulu bir müziğe dönüşür. Denizcilerin kurban edilişinden yola çıkarak dramatik bir sonla biten eser, tam ton ve oktatonik dizilerden fragmante edilmiş tek bir motifin üzerine kuruludur.
OLCAY DEMİRCİ
1984 yılında Ankara’da doğdu. Çağrıbey Anadolu Lisesi’nin ardından Binnaz-Rıdvan Ege Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Bu dönemde müzik öğretmenleri Civan Öztürk ve Yıldız Haspolat tarafından Ankara Valiliği Çoksesli Korosu’na yönlendirildi. Burada Nilüfer Tatman’ın teşvikiyle Onur Özmen ve İsmail Sezen’le kompozisyon ve kulak eğitimi çalışmalarına başladı. 2002 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Teori-Kompozisyon Ana Sanat Dalı’na burslu olarak kabul edildi. Maria Nowotna’yla kulak eğitimi, Prof. Zarife Bakihanova’yla armoni, Bujor Hoinic’le kompozisyon ve kontrpuan, Elena Puşkova Hristova’yla koro şefliği, Prof. Naile Mehtiyeva’yla müzik tarihi, Azade Bağırova’yla piyano çalıştı, Prof. İlhan Baran’la yirminci yüzyıl müziği üzerine çalışmalarda bulundu. 2007 yılında Turgut Pöğün’le kompozisyon ve orkestrasyon çalışmalarına başladı. 2008 yılında Halıcı Yazılım Evi sponsorluğunda 15.si gerçekleştirilen beste yarışmasında, 2007 bahar döneminde yazdığı Tek Eşlilik adlı orkestra müziğiyle birincilik ödülü aldı. Olcay Demirci, kompozisyon çalışmalarını halen Turgut Pöğün’le sürdürmektedir.
Global
2008 yılında oda müziği grubu ve sabitlenmiş elektro-akustik kayıt için bestelenmiştir. Bu eser, günümüzde “küçülmeye devam eden” dünyanın kapital sistemine bir göndermedir. Bestecinin tasvir ettiği, çağdaşlığın, insan haklarının ve demokrasinin “simgesi” olan batı toplumu politikalarıyla bu politikaların üzerinde döndüğü, doğu topluluklarının çarpışmalarıdır. Besteci, kendisini bu iki toplumla etkileşmiş bir “birey” olarak görmektedir. Parçada Saba makamı kullanılmıştır. Saba makamı, Türk müziği örneklerinde çoğunlukla ölüm, acı, karanlık ve bu koşullara karşı gösterilmesi gereken sabrı simgeler. Kullanılışı itibarı ile Saba makamının kendine has “seyri” dikkate alınmış ve bu atmosfer mümkün olduğunca korunmaya çalışılmıştır.