Çağın ihtiyaçlarını doğru okumak ve bunlara yön verebilmek. Bu motto, içerisinde bir nebze insan egosu barındırsa da tarihte birçok sanatçının itici gücü oldu ve fikirler, onlarla ancak samimi bir ilişki kurabilme noktasında gerçek bir imzaya dönüşmekte. Beklentilerden ziyade meraklarımızın peşinden gitmek, son derece acımasız eleştiri ve tepkilerle karşılaşabilmemiz ihtimaline rağmen oldukça değerli bir motivasyon.
Sesin Yolculuğu, çoğunlukla bir gün sonrasını dahi okumakta zorlandığımız son derece çalkantılı bir ülke ortamında belki de bu motivasyonun bir sonucu olarak filizlendi ve kendi özgün sesini yaratmak için yola çıkan genç bir kuşağın itici gücü olmayı başardı. Kanımca bu özverili dayanışma her ne kadar akademik bir çatı altında yürüyormuş gibi görünse de işleyiş itibariyle daha çok bireysel çabalarla ön plana çıkan sivil bir örgütlenme pratiğine çok daha yakın durmakta -ki hak ettiği maddi, hatta kısmen manevi desteği tam olarak bulamadığını da unutmayalım. Bu motivasyon, çoğunlukla tam tersi iddia edilse de geçmişin kötü bir taşıyıcısı olmaktan öteye gidememiş, bunun bir sonucu olarak da çağa ayak uydurmaktan oldukça uzak olan ve tuhaftır ki bunun farkında dahi olmayan, olsa bile pek de umursamayan bazı kişi ve kurumlara nasıl bir zaman diliminde yaşadığımızı bir an olsun hatırlatmadı mı? Bu tıkanmışlık içerisinde var olmaya çabalayan genç kuşağa, söz konusu duvarları yıkmaları hususunda öncülük etmedi mi? Hatta ne teknik, ne estetik, ne de repertuar olarak 1930’lardan öteye gitmeyi aklına dahi getirmemiş bazı eğitimcilere, çağımızın notasyon, icra ve estetik olarak geldiği noktayı açıkça göstermedi mi? Yaşananlar belleklerimizde hâlâ tazeliğini korumakta; çünkü hayal kurmanın ne yaşı, ne mekânı, ne de cinsiyeti var ve çağı yakalamanın dürtüsüne karşı durmak mümkün değil. Yazılan eserler bir yana, katkılarını yadsıyamayacağımız genç yorumcuların geldiği teknik ve estetik düzeyi de kimilerinin görmezden geldiği bu sivil ruha borçluyuz. Yıllardır gelişimini an be an gözlemlediğimiz bu süreçte ortaya çıkan veriler, buna dahil olan herkesin teknik ve estetik kavrayışının artık çok daha farklı bir noktada olduğunu açıkça gösteriyor ve inanıyorum ki bu durum gelecek kuşakları çok daha rahat ve cesaretli olmaya itecektir.
Sesin Yolculuğu önümüzdeki yıllarda çok daha kapsamlı bir oluşumun daha da güçlü bir taşıyıcısı olmaya gebe ve kanımca bestecisinden yorumcusuna, ihtiyacı olan motivasyona da fazlasıyla sahip.
Mehmet Ali Uzunselvi